John Williams kimdir?
John Towner Williams (d. 8 Şubat
1932), ABD'li besteci, orkestra şefi, piyanist, müzik adamı.
Modern çağın en önemli ve popüler senfonik film müziği
bestecilerinden biridir. Beş Akademi Ödülü, on yedi Grammy, üç
Altın Küre, iki Emmy Ödülü ve İngiltere Film ve Televizyon
Sanatları Akademisi’nden beş BAFTA Ödülü sahibidir.
8 Şubat 1932’de New York’ta doğdu.
Küçük yaşlarda başlayan müzik aşkını, "Babam ve onun
arkadaşları müzisyendi. Bir çocuk olarak müziği yetişkinlerden
gördüm. Büyük bir ihtimalle sözcükler okumadan önce notaları
okuyabiliyordum." sözleri ile anlatmaktadır.
On dokuz yaşına geldiğinde ilk
piyano sonatlarını besteleyen Williams, müzik eğitimine yedi
yaşında piyano çalmayı öğrenerek başlamış, ardından
trompet, trombon gibi nefesli çalgılarla devam etmiştir.
Bir caz davulcusu olan babası, New
York CBS orkestrası ile çalışırken daha sözcükleri okumadan
notaları okumaya başlayan John, orkestranın piyanisti çalamadığı
zamanlarda onlara eşlik ederek, babasının bağlantıları
sayesinde müzik işine girmiş oldu.
John Williams, ailesiyle birlikte 1948
yılında Los Angeles’a taşınarak, burada UCLA’ya kayıt olmuş
ve özellikle ünlü bir İtalyan besteci olan Mario
Castelnuovo-Tedesco kompozisyonları üzerinde eğitim görmüştür.
Babası, otuzlu yaşlarının
sonlarında 20th Century Fox stüdyolarında iş aldığında,
Williams da onun peşine takılarak film müziği için orkestra
çalışmalarını izlemeye başlamıştır.
Bu durumun kendisini film müziği
bestelemek anlamında nasıl eğittiğini, “Piyanoda oturup ekrana
bakar ve aksiyonun orkestranın müziğiyle nasıl uyum sağladığını
gözlerdim, nasıl yönetildiğini. Bu harika bir okuldu benim için,
aslında bilinçli olarak istemedim ama bu orkestranın çaldığı
okulda bulundum ve kendimi öğrenir halde buldum.” diyerek
açıklayan Williams, böylece önüne çıkan her türlü fırsatı
en iyi şekilde nasıl değerlendirmeyi bildiğini de bizlere
göstermiş oluyor.
Hava Kuvvetlerindeki hizmetinden sonra,
20’li yaşlarının başında New York’a geri dönerek, Madame
Rosina Lhevinne’den piyano dersleri aldığı prestijli bir okul
olan Juilliard School’a kaydolmuştur.
Bir yandan okuluna devam ederken diğer
yandan da hem klüplerde hem de kayıtlarda caz piyanisti olarak
çalıştıktan sonra, sinema dünyasına girerek film müziği
kariyerine başladığı Los Angeles’a dönmüştür. Dönüşünün
ardından, 1960’larda Irvin Allen’ın “Lost of space”, “Time
Tunnel” ve “Lord of the Giants” gibi televizyon programları
için müzikler bestelemeye başlaması ile Hollywood ile ilk teması
gerçekleşmiştir.
Los Angeles’e dönüşü sonrası
şansı, Columbia Pictures’ın orkestrasında 1950’lerde piyanist
olarak çalışan misafir orkestra şefi Dimitri Tiomkin ve Bernard
Herrmann’ın Williams’ın yeteneğini keşfetmesi ile dönmüştür.
Hollywood sinemasının altın çağında,
Alfred Newman, Franz Waxman, Bernard Hermann ve sonra Henry Mancini
için piyanist ve müzik direktörü olarak çalıştığı bu
dönemde, televizyon için yapmaya başladığı müzikler nedeniyle
1962 ile 2002 yılları arasında beş kez Emmy Ödülüne aday
gösterilmiş, 1968 yılında Heidi ve 1971 yılında Jane Eyre ile
iki kez Emmy Ödülünün sahibi olmuştur.
Alfred Newman’ın dikkatli
yönlendirmesi ve sektörü keşfetmesi ile Williams film müziklerine
geçiş yapmıştır. Allen, “The Poseidon Adventure” ve “The
Towering Inferno’ yu” da içeren felaket konulu popüler film
serilerini yapmaya geldiği zaman film müzikleri alanındaki ilk
adımlarında kendini yeniden Allen için çalışırken bulmuştur.
Williams’ın film müziği alanında
ilk özel ve önemli başarısı Jerry Bock adaptasyonu olan “Damdaki
Kemancı” ile 1971 yılında ilk Oscar’ını almasıdır.
Williams, Don Siegel’in “The
Killers” filmine, Siegel'in caz hayranlığı ve filmin havası
nedeniyle hazırladığı, zaten aşinası olduğu caz müzikleri ile
adından iyice söz ettirmeyi başarmıştır.
Dönemimizin ünlü yönetmeni Steven
Spielberg 1970’lerde sinema dünyasına adım atıp film işine ilk
başladığında, bir stüdyo sahibi tarafından John Williams ile
tanıştırıldı. Film müzikleri dünyasının dahi çocuğu
Williams ile genç bir yönetmen olan Spielberg 1974’de “Sugarland
Express” adlı filmde ilk kez bir araya gelip ortak bir çalışma
yapmışlardır.
Birlikte ilk çalışmaya başladıkları
andan itibaren çok iyi bir ikili ve arkadaş olan Spielberg ve
Williams, Jaws filminin projesinde yine birlikte çalıştılar. Bu
muhteşem filmdeki gerilim anlarının vazgeçilmez müziği olarak
klasikler arasındaki yerini alan çalışması ile Williams ikinci
Oscarına 1975 yılında uzanmıştır.
Spielberg, onu üçüncü Oscarına
götürecek olan, sinema tarihine damgasını vuran ve tüm dünyada
bu güne kadar benzeri görülmemiş bir hayran kitlesi edinen Star
Wars destanının yaratıcısı George Lucas ile tanıştırmıştır.
John Williams, Spielberg ve Lucas’ın filmlerini tamamlayan onlara
benzersiz bir hava katan müziklerin değişmez bestecisi olarak
halen bu iki yönetmen ve yapımcı ile birlikte çalışmaktadır.
Spielberg ile yakın ilişkisi ve
yönetmenin sinema dünyasındaki çok özel kariyeri Williams’ı
dönemin Superman, Starwars, E.T., Indiana Jones gibi pek çok önemli
ve unutulmaz filminin bestecisi yapmıştır.
1982 yılında Spielberg’in
uzaylılara, sevgiye ve dostluğa ilişkin sinema tarihine damgasını
vuran E.T. filminin müzikleri ile 4. Oscarını kazanmıştır.
Spielberg ve Lucas gibi sinema
dünyasının usta yönetmen ve yapımcıları ile çalışması, peş
peşe aldığı oscar adaylıkları ve ödülleri Williams’ı hızla
zamanın başta gelen film müzisyenleri arasına yerleştirmiştir.
Hatta dönemin en iyi ve en başarılı tek film müziği bestecisi
ve direktörü olduğu kabul edilmeye başlanmıştır.
Williams yine bir Spielberg filmi olan
Schindler’in Listesi için yaptığı müzikler ile 1993 yılında
5. Oscarını da kazanmayı başarmıştır.
Çoğunlukla film müzikleri ve
senfonik eserleri ile tanınan John Williams, sinemadan başka
alanlarda da müzik çalışmaları olan, birçok konçerto ve
senfoni de dahil olmak üzere pek çok konser çalışmasının
yaratıcısı ve ünlü bir orkestra şefidir. Ayrıca 1984, 1988 ve
1996 yılı Olimpiyat oyunlarının müziğini bestelemiştir.
Ocak 1980’de Boston Senfoni
Orkestrasının kurulduğu 1885’den bu yana on dokuzuncu Yönetici
Şefi seçilerek, emekli olduğu 1993 yılına kadar Cleveland,
Chicago, Dallas, Los Angeles ve Londra senfoni orkestralarında
misafir şef olarak orkestra yönetmiştir.
Bu çalışmaları ile Ulusal
Tiyatrocular Birliği tarafından yılın Orkestra Şefi unvanına
layık görülen John Williams 2000 yılında ShoWest’in Maestro
Ödülünü almıştır.
Söz konusu ödül, Las Vegas’ta
gerçekleştirilen NATO’nun yıllık toplantısında George Lucas
tarafından John Williams’a verilmiştir. Lucas pek çok filmine
beste yapmış ve aynı zamanda yakın arkadaşı olan John
Williams’a ödülünü verirken “ShoWest Ödülünü bugün John
Williams’a takdim edebilmem benim için çok büyük bir onur”
sözleri ile bunun kendisi için ne kadar gurur ve mutluluk verici
bir olay olduğunu belirtmiştir.
Williams’a, Boston Berklee Müzik
Okulu, Boston College, Northeastern Üniversitesi, Tufts
Üniversitesi, Boston Üniversitesi, New England Müzik Konservatuarı
ve Boston’daki Massachusetts Üniversitesi de dahil olmak üzere 14
Amerikan üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilmiştir.
Film müzisyeni olarak sinema dünyasına
yaptığı ve yapmaya devam ettiği katkılardan dolayı 23 Haziran
2000’de Hollywood Şöhretler Bulvarı’nda ilk yıldızına sahip
olmuştur.
Son yıllarda dünyaca üne kavuşan
Harry Potter serisindeki ilk 3 filmin müziklerini bestelemiştir.
Adaylıkları ve ödülleri
John Williams 49 Akademi Ödülü'ne
aday gösrerilip 5 tanesini kazanmıştır. Ayrıca 6 Emmy Ödülü
adaylığından 3; 25 Altın Küre Ödülü adaylığından 4; 63
Grammy Ödülü adaylığından 21 tanesini kazanmıştır. 49 Oscar
adaylığı ile Williams en fazla Oscar adaylığı kazanmış
yaşayan insan rekorunu elinde tutmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder